CHP'nin Silivri'de düzenlediği "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingine, Marmara (Silivri) Cezaevi'nde tutuklu bulunan Can Atalay'dan bir mesaj geldi. Mesajı Türkiye İşçi Partisi PM üyesi Ilgaz Özer okudu.
Atalay mesajında, 19 Mart'ta başlayan direniş dalgasının ülke geneline yayıldığını ve güçlenerek yükseldiğini belirtti. Saraçhane'de hak, hukuk ve adalet için bir araya gelen yurttaşların direnişinin tüm operasyonları boşa çıkardığını vurgulayan Atalay, 19 Mart Direnişçileri'ni selamladı. Atalay, milli iradenin yurttaşın seçme hakkına saygı olduğunu, ancak mevcut siyasi iktidarın seçim sonuçlarına işine geldiği gibi yaklaştığını ifade etti. 14 Mayıs 2025'te seçilen bir milletvekilinin, Anayasa Mahkemesi'nin üç kez tahliye kararı vermesine rağmen hala hapiste tutulduğunu belirten Atalay, "Can Atalay Olayı"nın Türkiye'nin yaşadığı derin siyasi ve hukuki krizin bir simgesi olduğunu söyledi. Atalay, iktidarın rakip istemediğini ve keyfince yönetmek istediğini, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının da bu nedenle olduğunu savundu. Ancak 19 Mart'ta başlayan direnişin "Milli İrade"nin ne olduğunu gösterdiğini ve yurttaşın derhal seçim istediğini vurguladı.
Atalay mesajında, Anayasa Mahkemesi'nin kararı Meclis Başkanı tarafından saklandığını ancak sonunda okunduğunu, hukuku savunanlar karşısında hukuksuz fiili durumlara sırtını dayayanların gerilemeye mahkum olduğunu belirtti. Meclis'in düşürüldüğü durumdan çoğunluğun sorumlu olduğunu ve bu utanca son verme yükümlülüğünün de onlarda olduğunu ifade etti. Atalay, silahsız siyaset için önemli adımlar atıldığını ve şiddetin toplumsal yaşamdan sökülüp atılmasının önemli olduğunu belirtirken, barışın ilk şartının hukuk olduğunu vurguladı. Barışın ancak demokratik siyasetin alanı genişlerse kalıcı olabileceğini, hapishaneleri doldurarak ve siyasi rakipleri iftiralarla tasfiye ederek barış sağlanamayacağını ifade etti. Atalay, Türkiye'nin feraha çıkmasının yolunun derhal seçim olduğunu ve bu otoriter düzene son vermenin yolunun Anayasa'ya bağlı kurallı işleyişi kurmak olduğunu belirtti. Siyasette son sözü yurttaşın söyleyeceğini vurgulayan Atalay, barışı, demokrasiyi ve özgürlüğü hep birlikte omuz omuza gerçekleştireceklerini ifade etti.
Atalay mesajının sonunda Silivri Cezaevi'ndeki tüm komşularını, Ekrem İmamoğlu'nu ve haksız yere hapiste tutulan belediye başkanlarını, Tayfun Kahraman'ı, Çiğdem Mater ve Mine Özerden'i, Avukat Selçuk Kozağaçlı ve Avukat Fırat Epözdemir'i, Selahattin Demirtaş'ı, Selçuk Mızraklı'yı ve tüm siyasi tutsakları selamladı. Yurttaşın özgürlük mücadelesinin herkesi özgürleştireceğini belirten Atalay, birlikte mücadele edip birlikte kazanacaklarını ifade etti.