Osmangazi, Nilüfer ve Mudanya Kent Konseyleri, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla ortak bir basın açıklaması yayınladı. Açıklamada, Türkiye'de tarım ve çiftçiye yönelik politikaların ithalatçı ve günübirlik olduğunu, girdi maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle üreticilerin ekonomik baskılarla üretimden çekilmek zorunda kaldığı vurgulandı. Bu durumun üretimde düşüşe, pazarda fiyat artışına ve tüketicinin pahalı gıdaya erişim mücadelesine yol açtığı belirtildi. Ayrıca, zirai don felaketi gibi doğal afetlerin çiftçilere ciddi zarar verdiği ve bakanlık desteklerinin daha kapsayıcı olması gerektiği ifade edildi.
Kent Konseyleri, 1980'lerden bu yana uygulanan neoliberal politikaların, tarımsal desteklerin azaltılmasının, üretime kota konulmasının, tarım alanlarının daraltılmasının ve ithalata dayalı sistemin kurulmasının tarımı zayıflattığını belirtti. Çiftçi sayısının yarıdan fazla azaldığı ve gıda güvenliğinin tehlikeye girdiği vurgulanırken, çözüm olarak üretim odaklı, toplum yararını önceleyen, kamucu bir tarım politikasına hızla geçiş yapılması gerektiği ifade edildi. Dünya ölçeğinde yeniden benimsenen korumacı tarım politikalarının Türkiye'ye de yol göstermesi gerektiği belirtildi.
Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Fatma Çil Yılmaz, Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Mustafa Berkay Aydın ve Mudanya Kent Konseyi Başkanı Ozan Kozan, tarım ve gıda alanındaki sorunların çözümü için acil politika değişiklikleri ve yapısal reformlar gerektiğini vurgulayarak bir dizi öneri sundu. Bu öneriler arasında tarımsal desteklerin üretim takvimine uyumlu hale getirilmesi, mazot ve gübre desteklerinin ürün ve üretim esaslı olarak yeniden düzenlenmesi, küçük aile işletmeciliğinin desteklenmesi, tarım alanları üzerindeki imar baskısının azaltılması, kuraklığa dayanıklı türlerin üretimi, su hasadı ve modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması yer alıyor. Ayrıca, çevreye duyarlı ve insan sağlığını önceleyen modellerin uygulanması, agroekolojik yöntemlere geçiş, kamu ve sivil toplum iş birliklerinin güçlendirilmesi, dijital tarım uygulamalarının desteklenmesi, genç ve kadın çiftçilerin desteklenmesi, tersine göçü teşvik edecek kırsal kalkınma programları, katma değerli ürünlerin üretimi, ürün muhafazası altyapıları, mera alanlarının korunması, kaba yem üretimi, yerli tohum üretimi, kooperatifçiliğin yaygınlaştırılması, yaş meyve-sebze hallerinde aracılık sisteminin kaldırılması ve tarım sigortalarının yaygınlaştırılması gibi öneriler de bulunuyor.