Burdur'da CHP'li kadınlar ses yükseltti: Yoksulluğa karşı tencere ve tava eylemi

Burdur'da CHP'li kadınlar ses yükseltti: Yoksulluğa karşı tencere ve tava eylemi

Kadınlar, yoksulluk ve ekonomik adaletsizliği protesto etmek için Burdur'da sokağa çıktı.

Haber: Muhammet Fatih BAŞCI

(BURDUR)- 17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele Günü'nde, CHP Kadın Kolları tüm Türkiye'de eş zamanlı olarak "Boş tencereni al sen de gel" çağrısıyla eylem gerçekleştirdi. Burdur'daki kadınlar, ellerindeki boş tencere ve tavaların sesiyle yoksulluğa ve ekonomik adaletsizliğe karşı duruş sergiledi.

Etkinlik için Köprübaşı mevkisinden Burdur Cumhuriyet Meydanı'na yürüyen kadınlar, tencere ve tavalarla sloganlar atarak sosyal adaletsizliğe dikkat çekti. Meydanda, tencere ve tavalarını yere bırakarak sessiz oturma eylemi gerçekleştirdiler.

Daha sonra basın açıklaması yapan CHP Burdur İl Kadın Kolları Başkanı Şengül Sevim Tekin, Türkiye'deki derinleşen yoksulluğun artık bir toplumsal krize dönüştüğünü belirtti. Tekin, "Yoksulluğun bile bir cinsiyeti var" diyerek yoksulluğun kadınları nasıl etkilediğini vurguladı.

Yoksulluk sadece cebimizde değil, umutlarımızda

Tekin, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün 17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele Günü. Bu gün sadece bir takvim yaprağı değil; milyonlarca insanın açlığı, işsizliği ve çaresizliği için bir itiraz günü. Çocuklar yatağa aç giriyor, kadınlar eli boş pazardan dönüyor, emekliler bir ömür çalıştıktan sonra kuru ekmeğe mahkum ediliyor. Gençler ise geleceğin umudunu yurt ve burs kuyruklarında arıyor. Bu durum, 23 yıldır iktidarda olan AKP'nin iflas eden düzeninin bir sonucudur. İktidar, yoksulluğu sona erdirmek yerine yönetmeyi tercih ediyor. Sosyal yardımlar, halkın ihtiyacı değil, bir lütuf gibi sunuluyor. Bu sistemin en ağır yükünü ise kadınlar taşıyor, çünkü bu ülkede yoksulluğun bile cinsiyeti var."

Boş tencereler konuşuyor ama iktidar bunu duymuyor

Kadınlar, evde ve işte görünmeyen emekleriyle sömürülüyor. Kreş eksikliği nedeniyle işinden oluyor, güvencesiz ortama itilmiş durumda kalıyor. TÜİK'in verileri 2025 yılında kadınların iş gücüne katılım oranının sadece %36,8 olacağını öngörüyor. Oysa sahada, pazarda, tarlada ve evde kadınların emeği çok daha fazlasını ifade ediyor ama görünmüyor. Türkiye'deki rakamlar ise oldukça çarpıcı: Nüfusun en yoksul %20'si, toplam gelirden yalnızca %6 pay alırken, en zengin %20'si pastanın yarısını, %49'unu alıyor. Açlık sınırı 27 bin liranın, yoksulluk sınırı ise 90 bin liranın üzerine çıkmış durumda. Net asgari ücret 22.104 TL'de kalırken, en düşük emekli maaşı yalnızca 16.881 TL. Milyonlarca emekçi ve emekli, açlık sınırının altında yaşamaya mahkum ediliyor. Bu durum, bir ekonomik krizden çok, iktidarın bilinçli ve planlı bir tercihiyle alakalıdır. AKP 2025'i "Aile Yılı" ilan etti ama kadınlar geçim derdiyle yüz yüze, şiddetle baş başa bırakılıyor. Boş tencereler konuşuyor ancak iktidar bu sesi duymuyor.

Kadın ayağa kalkarsa Türkiye ayağa kalkar

4+4+4 sistemiyle milyonlarca kız çocuğu eğitim hakkından mahrum kalmış durumda. Eğitim hakkı ellerinden alınan her kız çocuğu, gelecekte yoksul bir kadın haline getiriliyor. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak buradayız. Kadınların sesi olmaya, emeklerini görünür kılmaya ve bu adaletsiz düzeni değiştirmeye geliyoruz. Çünkü biliyoruz ki, kadın ayağa kalkarsa Türkiye ayağa kalkar. Kadın kazanırsa gelecek kazanılır. Yoksullukla değil, onu dayatan zihniyetle de mücadele edeceğiz. Boş vaatlerle değil, adalet, refah ve eşitlikle buradayız. Yoksulluğu yöneten değil, onu ortadan kaldıracak bir Türkiye için yola çıkıyoruz. Cumhuriyetin ikinci yüzyılı, kadınların yüzyılı olacak. Bu mücadele ile başaracağız.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.