CHP Manisa Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu üyesi Bekir Başevirgen, Kurban Bayramı öncesinde Manisa'nın Ahmetli ilçesinde besicilerle bir araya gelerek sorunlarını dinledi. Besiciler, kurbanlık satışlarını artırmak için çeşitli yöntemlere başvurduklarını anlattılar.
Bir besici, kurbanlıklarını satabilmek için elden taksit, mazot karşılığı veya kredi kartına taksit gibi kampanyalar başlattıklarını söyledi. Besici, "Bu sene asgari ücretliye de kampanya yaparız. İki taksitle ödesinler. Kartla da geçebiliriz çünkü bize mazot lazım. Mazot borcumuz var, onu yatırsın kuzusunu alsın gitsin. Bir şekilde satmam gerekiyor. Eskiden bunlar yoktu, vatandaş cebinde parasıyla gelirdi alırdı." dedi. Ayrıca, emeklilere de taksitle ödeme imkanı sağladıklarını, esnaf, asgari ücretli herkese kredi kartı ve taksit seçeneklerinin sunulduğunu belirtti.
20 yıldır besicilik yapan bir başka vatandaş ise süt üretiminin düştüğünden ve maliyetlerin arttığından şikayet etti. "Bir önceki yıl 1 tona yakın sütümüz vardı. Her geçen yıl aşağı doğru iniyoruz. Şimdi 500 kilo sütümüz var. Önümüzdeki seneyi bilmiyoruz. Yatırım yapamıyoruz. Mesela büyümek istiyorum ama yatırım yapma şansımız yok. Suyun yarım litresi 15 lira olmuş, sütü 11 liraya alıyorlar. Sütün maliyeti zaten 16 lira civarında. Bu kadar yatırım yapmışız yoksa işi bırakacağız. Başka bir işle uğraşabilsek bu işi bırakacağız. Sütten para kazanabilmemiz için en az 20 lira olması gerekiyor. Bu hükümet tekrar iktidara gelirse ben bu işi bırakırım." diye konuştu. Süt hayvanlarının kesime gittiğini belirten besici, 28 hayvanı kaldığını, 10 liraya süt satmaya devam ederlerse bunların da gideceğini söyledi. 20 sene önce başladığı işte, o zamanki durumlarından daha iyi olduklarını, geçen sene kurbanlıklarda kampanya yaptığını, devletin emekli maaşını önce vermediği için kurbanlığı alıp maaşlarını aldıklarında ödeme yapmalarını teklif ettiğini anlattı. "Babamdan biliyorum, ikramiye bin lirayken ikramiyenin 500-400 lirasıyla kuzu, koç veriyorduk, gerisi emeklinin cebine kalıyordu." dedi. Yanlarında işçi çalıştırmadıklarını, her şeye kendilerinin baktıklarını, kendilerini zor geçindirdiklerini, hasta olma şanslarının olmadığını çünkü hayvanlara bakacak kimsenin olmayacağını ifade etti. Küçükbaşta durumun daha da kötü olduğunu, ne gelen ne de giden olduğunu, hayvanlar satılmazsa bıçağa gideceklerini, öldü parasına satacaklarını söyledi. Bir diğer besici ise, kurbanlıkları eş dost sayesinde satabildiklerini belirterek, 50 kiloluk bir torba yemin geçen seneki fiyatının 400-450 lira olduğunu, son partiyi 700 liraya aldıklarını söyledi. "Vatandaşta memnun değil, bizde memnun değiliz. Vatandaş asgari ücretle, emekli maaşıyla nasıl kurban kessin? Bir kurban hissesi 30 bin lira. Benim başka yapacak bir işim yok, mecbur bu işi yapacağım, gittiği yere kadar götüreceğiz, şu anda zorluyorum. 20 seneden beri bu işi yapıyorum, bir kuruş destek almadım. Verdiği mazot desteğiyle bir dönüm tarlayı süremezsin. Her gün mezbahadayım, sürekli süt ineği kesiliyor. İneğin kesilmesi bizi etkiliyor. 400-450’ye dana keseceğine 170-180’ene inek kesiyor. Kasap sonuçta yine aynı paraya dağıtıyor." sözleriyle dert yandı.