Balıkesir'in Karesi ilçesinde bulunan ZSR Mühimmat Fabrikası'nda 24 Aralık 2024 tarihinde gerçekleşen ve 11 işçinin hayatını kaybettiği patlamaya ilişkin davanın ikinci duruşması yapıldı. Mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmetti ve yeni bir bilirkişi raporu talebini reddetti.
Aileler, avukatlar, Sosyal Haklar Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Balıkesir Baro Başkanı Hakan Topaloğlu, duruşma sonrasında açıklamalarda bulundu. Olayın bir iş kazası değil, 'göz göre göre gelen bir cinayet' olduğunu savunan aileler ve avukatlar, gerçek sorumluların yargılanmasını talep etti. Patlamada 8'i kadın 11 işçi hayatını kaybetmiş, 12 işçi de ağır yaralanmıştı.
Balıkesir Baro Başkanı Topaloğlu, üretim ve para hırsının insan hayatından daha önemli hale getirildiğini belirterek, soruşturma aşamasından beri maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için mücadele ettiklerini, ancak mahkemenin bu yönde bir çaba göstermediğini ifade etti. Kovuşturmanın genişletilmesi taleplerinin reddedildiğini belirten Topaloğlu, bu ara kararın olayın mevcut haliyle karara bağlanacağı anlamına geldiğini söyledi. ÇHD Genel Sekreteri Çiğdem Akbulut ise duruşmada hikaye dinlediklerini, sanıkların sorumluluk almadığını ve bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu dile getirdi. Raporun mevzuata uygun bir depolama alanı olmadığını belirtmesine rağmen mahkemenin bu gerçeği görmezden geldiğini söyleyen Akbulut, gerçek sorumluların yargılanmasını istedi. Depo sorumluları ve eski üretim müdürlerinin neden dinlenmediğini sorguladı. Sosyal Haklar Derneği temsilcileri de Soma'dan gelerek duruşmayı takip etti. Dernek, mahkemenin geçersiz ve yetersiz bilirkişi raporlarıyla hızlıca karar vermeye çalıştığını, tüm sorumluluğun ölen işçilere yıkıldığını ve müdürler ile patronların yargılanmadan hayatlarına devam ettiğini belirtti. Hayatını kaybeden Enes Kırmızı'nın annesi Nermin Kırmızı, vicdanlara seslenerek adalet istedi ve Cumhurbaşkanı'na gerekirse hakimin değiştirilmesi talebini iletti. Tuğba Sert'in oğlu İlker Sert, 22 yaşında bir Türk genci olarak bu ülkede yaşamak istediğini ancak adalet beklediğini ifade ederek duruşmayı tiyatroya benzetti ve adalete olan inancını kaybettiğini söyledi. 40 yıllık devlet memuru olduğunu belirten Çetin Karamüftüoğlu'nun annesi Fidan Yılmaz ise evlat yetiştirmenin zorluğuna değinerek oğlunun fabrikaya güvenerek işe başladığını, 16 saat çalıştırıldığını ve patlayıcı üretiminde uykusuz çocukların çalıştırılmasının cinayet olduğunu vurguladı. Mahkeme heyetinin uzmanları dinlememesini sorgulayan Yılmaz, adalete güvenmek istediğini belirtti. Üçüncü duruşma 11 Temmuz'da görülecek.