(İZMİR) – Türkiye'nin farklı şehirlerinden gelen baro başkanları ve avukatlar, İzmir Adliyesi önünde yargı bağımsızlığı, ifade özgürlüğü ve hukuk devleti ilkelerine yönelik baskılara karşı duruş sergiledi.
İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, avukatların savunma mesleğini susturmak amacıyla yapılan baskılara dikkat çekti. Baro başkanları, "Her platformda hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi ve adaleti savunmaya devam edeceğiz. Bugün burada savunmayı savunmak adına başlattığımız nöbetlerden birini daha gerçeğe dönüştürüyoruz. Zor bir süreçten geçiyoruz. Savunma mesleğinin avukatları, hukuksuzluklara karşı direndiği için hedef haline getirildi. Ülkemiz, fikirleri muktedirle örtüşmeyen herkes için bir cezaevi görüntüsü aldı. Atılan her tweet, gözaltına alınmayı veya cezaevine götürülmeyi gerektirebilir. Şafak operasyonlarının ardı arkası kesilmiyor. Beğenmediği için gözaltına alınan seçilmiş belediye başkanları, eleştirilerini dile getiren avukatlar ve sanatçılar, yani yurttaşlar büyük bir tehdit altındalar. Bu tehdit, düşüncesini açıkça ifade eden savunma mesleği ve barolar içindir. O yüzden savunma mesleğine karşı yapılan ağır baskının temel nedeni bu." dedi.
Bunun devamında Yılmaz, "Biz her platformda hukukun üstünlüğünü savunmaya devam edeceğiz. Son zamanlarda barolara ve savunma mesleğine yönelik şiddet, bu mesleği adliyelerin dışına itme çabası olarak görülebilir. Ülkede avukatsız yargılamalar yapıldığını, gözaltı ve tutuklamaların savunmayı susturmak için kullanıldığını biliyoruz. Demokrasinin temel öznesi hukuk ve onun korunmasıdır. Eğer bağımsız ve tarafsız bir yargı yoksa, hukukun üstünlüğünden bahsetmek mümkün değildir. Savunma mesleği, yurttaşların ve farklı görüşlerin sesi haline gelmiştir. Eğer savunmayı yok ederseniz, demokrasiyi de yok edersiniz. Artık bu ülkede sesini çıkaramayan herkesin sesi olmalıyız." şeklinde konuştu.
Bunların yanı sıra Yılmaz, "Avukatlık mesleği, baskılara rağmen adalet arayışını sürdüren, güçler tarafından boyundurga altına alınamayan bir meslek grubudur. Bugün 500 avukatın cinayete kurban gittiğini unutmamalıyız. Ülkemizde son zamanlarda yaşanan intihar vakaları bunu daha da dramatik hale getiriyor. 27 yaşındaki bir meslektaşımız, yaşadığı ekonomik zorluklar yüzünden yaşamına son verdi." hatırlatmasında bulundu.
Avukatlar, adaletin sesi için nöbette
Baro başkanları, yargının bir evden çok sarayda yurt bulmasını istemediklerini belirtti. "Adalet sarayı yerine adalet evi istiyoruz. Biz savunma makamı olarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Demokrasiyi savunan, toplumun her kesimini düşünen avukatlar olarak, toplumun dertlerini savunmak için buradayız. Avukatlarımız adli sicili bozan meslektaşlarıyla dayanışma içinde. Gözaltına alınan ve cezaevinde tutulan meslektaşlarımızı unutmadan, her zaman onların yanında olacağız." dediler.
Baro başkanlarının konuşmasının ardından, Çorlu Karatepe Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan avukat Mehmet Pehlivan'ın mesajı okundu.