Artvin’deki pazar yerlerinde alım gücünün düşmesi ve yüksek fiyatlar nedeniyle durgunluk yaşanıyor. Pazarcılar ve vatandaşlar, temel gıda maddelerine erişimin zorlaştığını belirterek ekonomik sıkıntılardan yakınıyor.
Pazarcı Hülya Dokur, pazar yerinin eskisi gibi kalabalık olmadığını ifade ederek, "Vatandaşın cebinde para yoksa ne buraya yansır ne de başka bir yere. Biz bu ürünleri üretiyoruz. İşte burada soğan bağı var ama vatandaşın bunu almaya bile gücü yetmiyor. Yani bir emekli üretiyor, bir başka emekliye satıyoruz. Pazarda satış yaparken vatandaşın alım gücünün olmadığını biliyoruz. Pazarda fiyatı düşen hiçbir şey yok. Eğer gerçekten düşüş olsaydı, vatandaş cebinde parayı görür, pazara koşardı" dedi. Alışverişe gelen bir vatandaş ise, "Vallahi fiyatlar yüksek. Henüz alışverişe başlayamadım ama fiyatlar gerçekten yüksek. Hayat zor. Ev hanımıyım, eşim emekli. Emekli maaşlarının durumunu biliyorsunuz. Bu yüzden geçinmek çok zor" şeklinde konuştu.
Bir diğer pazarcı, bazı ürünlerde fiyat düşüşü olduğunu ancak genel olarak üretimin eksikliğinin fiyatları etkilediğini belirterek, "Yeşillikte biraz düşüş var. Havalar ısınınca sebzelerde bolluk oluyor, bu da yeşillik fiyatlarını etkiliyor. 50 liraya sattığımız marul şimdi 30 lira. Ama genel olarak üretim yok. Üretim olmayınca her şey pahalanıyor. Devlet destek verse bile insanlar üretmezse, hiçbir şey değişmez. Bahçesi olan marul ekmiyorsa ve biz marula 50 lira diyorsak, kimse itiraz etmeyecek. Fiyatlara bakın, geçen hafta 80 lira olan domates bu hafta 60 liraya düştü" dedi. Pazara gelen bir başka vatandaş, "Piyasaya baktığımızda durum gerçekten kötü. Biz emekliyiz ama piyasa emeklilere uygun değil. İşçiye, memura da aynı şekilde. Üretici arkadaşımız da söylüyor, pazarcı da. Ucuz satamazlar, çünkü gübre fiyatları ortada, işçi ücretleri ortada" diye konuştu. Emekli olduğunu söyleyen bir vatandaş ise, "Keşke olmasaydım. Vatandaş aç, evine ekmek götüremiyor. Türkiye'nin durumu gerçekten kötü" dedi. Bir başka emekli de, "Emeklinin durumu iyi olur mu? On yıldır emekliyim ve başka da bir gelirim yok" ifadelerini kullandı. Şavşatlı emekli öğretmen Metin Şahin ise, "Son zamanlarda 'askıda ekmek' gibi şeyler duyuyorum ve bundan utanıyorum. Şavşat, bir emekli kenti. Sosyal bir devlette böyle bir uygulama kabul edilemez. İnsanları rencide etmenin anlamı yok. Eğer insanlar ekmek alamıyorsa, bu bizi yönetenlerin sorumluluğudur. Emekli ekmeğe muhtaç hale geldiyse, vay halimize diyorum" şeklinde konuştu.