(İZMİR) – Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, İzmir'de gençlerin katıldığı "Bir Derdim Var" etkinliğinde soruları yanıtladı. Arıkan, uyuşturucuyla mücadelenin sadece basit operasyonlarla başarılı olamayacağını ifade etti.
Etkinlikte gençlerle bir araya gelen Mahmut Arıkan, uyuşturucuyla mücadele, adalet mekanizması, ekonomi ve gençlerin sorunları gibi konulara değindi. Arıkan, "Uyuşturucuyla mücadele etmenin yolu bataklığı kurutmaktır. Sadece okul önlerinde ve kıraathane köşelerinde operasyon yaparak, uyuşturucu satıcılarının fişini çekemeyiz. Bunun gerçek sahiplerine gitmemiz gerekiyor. Yurt dışından gelen ağı çözerek o baronların üzerine gitmek lazım. Ama bunu yapmaya kalktığınızda, önemli siyasilerle o baronların fotoğraflarını görüyorsunuz; adalet mekanizmasının işlemediğini fark ediyorsunuz. Problemin kaynağı burada yatıyor" dedi.
Uyuşturucu satışındaki artışa dikkat çeken Arıkan, "Geçen yıllarda Avrupa'da yakalanan sentetik uyuşturucunun yüzde 81'i Türkiye'de bulundu. Metamfetaminin bir yılda Türkiye'deki satış oranları yüzde 375 artmış. Bu durum çok endişe verici. Saadet Partisi olarak, önümüzdeki dönemde Türkiye'nin gündeminde en çok ağırlık vereceğimiz konu uyuşturucu ve madde bağımlılığı olacak. Gidişat oldukça kötü" şeklinde konuştu.
Gençlerin madde bağımlılığına yönelmesini önlemek için sosyal politikaların önemini vurgulayan Arıkan, "İktidara geldiğimizde, yapacağımız ilk iş, gençlerin o illete ulaşma kanallarını kesmek olacak. Operasyonlar değil, bu gençlerin neden bu yola başvurduğunu, hangi tuzaklara düştüğünü tespit ederek o kanalları kapatmalıyız" dedi.
Kadına yönelik cinayetlerde en ağır ceza idamsa, idam
Adalet sisteminde yaşanan aksaklıkların cezasızlığa yol açtığını söyleyen Arıkan, "Kadına cinayet ve kadına şiddette en ağır ceza neyse, bu uygulanmalı; eğer idamsa, idam. Ancak Türkiye'de adalet mekanizması doğru çalışmadığı için, bu kararı verecek olanlar kendilerine güvenemiyor. Yanlışlıkla bir masumu asma ihtimalleri var" ifadelerini kullandı.
Cezasızlık kültürünün tehlikeli boyutlara ulaştığını dile getiren Arıkan, şu şekilde devam etti: "Cezasızlık Türkiye'de sistem haline geldi. Cezalar veriliyor ama kısa sürede serbest bırakılıyorlar, tekrar suç işliyorlar. Geçtiğimiz günlerde Balıkesir'de bir kişi bir gecede katliam yaptı. İki kez cezaevinden kaçmış ve biz onu bulmakta aciz kalmışız. Uydudan her şeyi tespit ederken ama cezaevinden kaçanları bulmakta zorlanıyorsak, bu nasıl bir beceriksizliktir? Kadına şiddet ve cinayet en ağır şekilde cezalandırılmalı" dedi.
Af tartışmalarına da değinen Arıkan, "Devletin cezaları affetme yetkisi olamaz. Affedici, mağdur kişidir. Birini öldüren bir kişi, cezasının devlet tarafından affedilmesi sağlıklı bir sistem değil. Bu kararı verecek olan kişi, mağdur olan olmalıdır" yorumunu yaptı.
Enflasyon yüzde 30'sa üç liralık su niye 20 lira oluyor?
Etkinlikte 12 yaşındaki bir çocuğun, pet şişe su fiyatının 3 liradan 20 liraya çıkması ile ilgili sorusunu yanıtlayan Arıkan, ekonomik krizin toplumun her kesimini etkilediğini belirtti. "Bu çok değerli bir soru. Türkiye'nin röntgenini çekti. Herkesin günde kullandığı sıradan bir su bile bu kadar arttı. 3 liralık su, çok kısa bir sürede 20 lira oldu. Bu yalnızca su örneği; ne alırsak artıyor. Ama Mehmet Şimşek çıkıp, "Enflasyon yüzde 30" diyor. Bu nasıl bir çelişki?" şeklinde konuştu.
Ekonomik düzelme sağlanmadığı takdirde yaşam maliyetlerinin hızla artacağının altını çizen Arıkan, "Bugün Türkiye'de ekonomiyi düzeltmediğimiz sürece, bugün 20 lira olan bir ürün, bir ay sonra 25 lira, altı ay sonra 30 lira olacak. Bu bozuk düzeni düzeltmemiz şart" dedi.
Benim derdim Türkiye'nin derdi
Gençlerin "Sizin bir derdiniz var mı?" sorusuna yanıt veren Arıkan, "Genel Başkanlık görevini alalı 11 ay oldu. Bir arkadaş, "Saadet Partisi'nin ilk kez siyah saçlı genel başkanı oldu" demişti. 11 ay içinde saçlarım ağarmaya başladı. Türkiye'nin dertleri benim de saçlarımı ağartıyor. Bu bir şikayet değil; elhamdülillah. Benim derdim, Türkiye'nin derdi; gençlerin, kadınların ve insanların derdidir" dedi.
Mahmut Arıkan, Saadet Partisi'nin tüm vatandaşların sorunlarına çözüm üretmek için çalıştığını belirterek, "Saadet Partisi olarak herkesin derdiyle dertlenen bir siyasi hareketiz. Sadece Saadet Partililerin mutluluğu için değil; AK Partili, MHP'li, CHP'li, İYİ Partili, DEM Partili… Herkesin sıkıntılarını gidermek için mücadele ediyoruz. Gece gündüz demeden, yollardayız, sahalardayız. Tek derdimiz bu problemleri çözmek. Gazze ve Filistin'in özgür olduğu bir coğrafya görebilmek, Trump'ın alay etmediği toplantılar düzenlemek; kendi ayaklarımız üzerinde durma kabiliyetine sahip bir Türkiye inşa etmek istiyoruz. İzmir sokaklarında uyuşturucu kullanan değil, etrafa gülücük saçan gençlerin dolaşabildiği, okula giden çocukların servis kullanmak zorunda kalmadığı, güvenli bir Türkiye inşa etmeye gayret gösteriyoruz.
