Almanya merkezli Konrad-Adenauer-Stiftung’un (KAS) ev sahipliğinde Ankara’da “Göç Politikasında Dönüşüm: Türkiye, Almanya ve Avrupa Birliği Arasında İş Birliği Yolları” başlıklı bir sempozyum düzenlendi.
Sempozyumda, Türkiye ile Avrupa arasındaki göç iş birliği konusu ele alındı. Dışişleri Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Burhanettin Duran, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde çok boyutlu ve dengeli bir göç politikası izlediğini, Suriye’de kalıcı barışa giden yolda gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüş süreçlerini başlatmanın uygun bir zaman olduğunu ve bunun Türkiye’nin ve bölgenin güvenliğiyle doğrudan bağlantılı olduğunu belirtti. Duran ayrıca, Türkiye’nin insan kaçakçılığı ve düzensiz göçle mücadelede şeffaf ve kararlı olduğunu, ortaklarından da aynı samimiyeti beklediğini ifade etti.
AB Türkiye Delegasyonu Büyükelçisi Thomas Ossowski, Türkiye ile AB ilişkilerinde son bir yılda “yeniden angajman” sürecine girildiğini, fakat İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının AB kurumlarında ciddi endişelere neden olduğunu söyledi. Türkiye’nin AB kriterlerine uyum konusunda geriye gidiş olduğunu belirten Ossowski, eleştirel diyaloğun dostça ilişkilerin bir parçası olduğunu ifade etti. Dışişleri Bakanlığı Göç ve Vize Genel Müdürü Büyükelçi Ceren Yazgan, Türkiye’nin göç yönetiminde uzun vadeli güvenlik ve toplumsal istikrar hedefleriyle hareket ettiğini, Batı sınırından geçişlerin sosyal medya aracılığıyla yaygınlaşmasının daha büyük dalgaları teşvik ettiğini ve bunu önlemenin stratejik bir zorunluluk olduğunu belirtti. Yazgan, AB-Türkiye ilişkilerinin ortak güvenlik anlayışı üzerine kurulu stratejik iş birlikleriyle yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
Avrupa Güvenliği Girişimi (ESI) Başkanı Gerald Knaus ise 2016 AB-Türkiye mutabakatının Ege’den göçmen geçişlerini yüzde 97 oranında azalttığını ve binlerce hayat kurtardığını, bu modelin güncellenerek yeniden hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Sempozyumun ikinci panelinde, göç yönetiminin uygulama boyutu, saha deneyimleri ve yerel düzeydeki iyi örnekler ele alındı. BAMF, UNHCR ve ASAM temsilcileri de göçle ilgili saha deneyimlerini ve kurumsal iş birliği modellerini paylaştı.