Haber: İlhan Baba
(BERLİN) – Almanya, ABD'nin Rus enerji şirketlerine yönelik yeni yaptırımlarının Rosneft Deutschland'ı kapsamasını istemiyor. Berlin, bu karar alınmadığı takdirde Doğu Almanya'nın yakıt arzının ciddi şekilde tehdit altında kalabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
ABD'nin Rus enerji şirketlerine yönelik yaptırımları genişletme kararı, Almanya'daki Rosneft Deutschland petrol şirketinin Avrupa enerji politikasında yarattığı kırılganlıkları yeniden gündeme taşıdı.
Ekonomist İsmail Akpınar, ANKA Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, Rosneft Deutschland'ın, Rusya'nın devlet kontrolündeki enerji devi Rosneft PJSC'nin bir yan kuruluşu olarak faaliyet gösterdiğini belirtti. Almanya'da 2022'den bu yana devlet gözetimi altında olan şirketin Bundesnetzagentur (Federal Ağ Ajansı) tarafından kayyum benzeri bir yönetim uygulandığını da hatırlattı.
Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Washington'un Rosneft Deutschland'ı yaptırımlardan muaf tutmasını beklediklerini ifade etti. Akpınar, bu beklentinin sadece politik değil, ekonomik bir gereklilik olduğunu vurguladı. "Şirket, Schwedt Rafinerisi aracılığıyla Doğu Almanya'nın yakıt ihtiyacını büyük ölçüde karşılıyor. Eğer ABD bir istisna tanımazsa, enerji arz güvenliği ciddi bir şekilde tehlikeye girecektir" şeklinde konuştu.
Akpınar, yaptırımların genellikle politik mesaj niteliği taşıdığına dikkat çekerek, Rosneft Almanya örneğinin jeopolitik kararların reel ekonomide yarattığı zincirleme etkileri gösterdiğini belirtti. "Şirket devlet gözetiminde olsa da, Rus bağlantısı algısı bankaları ve tedarikçileri tedirgin ediyor. Bu belirsizlik, Moskova'yı değil, Alman ekonomisini zorluyor" dedi.
Avrupa'nın enerji politikalarındaki stratejik bağımlılığın devam ettiğini ifade eden Akpınar, "Almanya Rus petrolünden ayrıldı, ancak bu kez Washington'un kararlarına bağımlı hale geldi. Avrupa hala kendi enerji egemenliğini tam anlamıyla sağlayabilmiş değil" değerlendirmesinde bulundu.
Akpınar, ortaya çıkan sorunun çözümünü Rosneft'in Rus ana yapısından tamamen ayrıştırılarak Avrupa merkezli bir enerji konsorsiyumuna devredilmesinde buldu. Bu şekilde "yatırım ortamı istikrara kavuşur, Avrupa enerji kaynakları üzerinde yeniden kontrol kazanır" dedi.
Son olarak Akpınar, "Rosneft tartışması, Almanya'ya jeopolitik ile ekonomi arasındaki ince çizgiyi bir kez daha hatırlattı. Yaptırımlar, Rusya'yı cezalandırmak amacı taşıyabilir ancak bu bedelin Alman ekonomisi üzerinden ödetilmesi sürdürülebilir bir politika olamaz" görüşünü dile getirdi.