(ANKARA) - DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 25 Eylül'de ABD Başkanı Donald Trump ile gerçekleştireceği görüşmeye dair değerlendirmelerde bulundu.
Medyascope TV'den İslam Özkan'ın sorularını yanıtlayan Babacan, Erdoğan'ın Beyaz Saray'da yapılacak bu görüşmeyi şu şekilde özetledi:
"Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye'ye bakarsak, her iki ülkede de devlet kurumlarını yıpratan, kuralları tanımayan ve hukuku hiçe sayan liderler var. Bu durum, Türkiye ile ABD'nin yönetim tarzlarının birbirine oldukça benzediğini gösteriyor. Popülist otokrat eğilimli liderler dünyada benzer bir ağ kurmuş durumda. Birbirlerinden birçok şey öğreniyorlar."
"Dostum Trump" ifadesi dikkat çekiyor
Babacan, bu buluşmayı "Öngörülmesi zor yönetim tarzına sahip iki liderin, kendi şahsi duygularıyla önemli meseleleri konuşacağı bir durum" olarak değerlendirdi. Bu iletişimde dikkat çeken bir nokta var. Erdoğan, Trump'la yaptığı her açıklamada onun isminin başına "dostum" ifadesini ekliyor. "Dostum Trump" ifadeleriyle yürütülen bir iletişim var. Ancak şu an yanı başımızda büyük bir soykırım yaşanıyor. 70 binin üzerinde sivil Gazze'de hayatını kaybetti ve bunların büyük bölümü kadın ve çocuk. Bu durum hâlâ devam ediyor; her gün insanlar ölüyor.
"Erdoğan'ın bu hitabı içimi acıtıyor"
Bu soykırımı gerçekleştiren kim? Şu anda İsrail hükümeti. Peki, bu hükümeti en çok destekleyen kim? Trump. Filistinli kardeşlerimizin her gün katledilmesine en büyük desteği veren kişiye, yani Trump'a "dostum dostum" diye hitap ediyorsunuz. Bizim bir atasözümüz var, "Dostunun kim olduğunu söyle, ben de sana senin kim olduğunu söyleyeyim" diye. Bütün bu insanlık felaketinin ortasında Erdoğan'ın Trump'a hitap biçimi beni derinden yaralıyor. İnsan olarak içim parçalıyor. Ancak bu ülkenin bir vatandaşı olarak da büyük bir utanç duyuyorum."
