19 Mart operasyonları sonrası 57 milyar dolar rezerv yakıldı
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, T24'ten Cansu Çamlıbel'e verdiği röportajda, ekonomi yönetimi, 19 Mart operasyonları ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Babacan, Merkez Bankası'nın altın cinsinden borçlanmasını eleştirerek, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in "altın hariç cari açık fazlamız var" açıklamasının teknik olarak doğru olduğunu ancak cari hesaplamalara altının da dahil edilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Hazine'nin altın cinsinden borçlanmasının daha önce yapılmamış bir uygulama olduğunu ve altın fiyatlarındaki yükselişin devlete maliyetini artıracağını belirtti. Babacan, KKM uygulamasını da eleştirerek, sadece KKM için geçen sene ödenen kur farkının 800 milyar lira olduğunu ve bunun Merkez Bankası'na karşılıksız para bastırılarak ödettirildiğini söyledi.
19 Mart operasyonları sonrası döviz kurunu dengede tutmak için 57 milyar dolar rezerv yakıldığını belirten Babacan, bu rezervin 2023 seçimlerinden beri toplananın yarısına yakın olduğunu ifade etti. Babacan, "Cumhurbaşkanı siyasi rakiplerini tek tek eleyebilsin diye mi biriktirmişler bu dövizi?" diye sorarak, Erdoğan'ın kendi eliyle bir kriz çıkardığını ve bu durumun kendi gemisini batırmaya benzediğini söyledi. Ayrıca, CHP'li Ekrem İmamoğlu ve İBB yetkililerinin tutuklanmasına AK Parti tabanında da tepki olduğunu belirterek, AK Parti seçmeninin en az yarısının bu duruma karşı olduğunu söyledi. Babacan, AK Parti'den ayrılma sebeplerini yolsuzluk ve hukuksuzluk olarak açıkladı. 2013-2015 yılları arasında Merkez Bankası'na müdahale edilmemesine çalıştığını belirten Babacan, bağımsız kurumlara müdahale edilmemesi gerektiğini savundu.
Babacan, Bahçeli'nin başlattığı "Terörsüz Türkiye" sürecine ilk günden destek verdiklerini belirterek, PKK'nın silah bırakmasının Erdoğan'a prim yapacağı endişesiyle bazı muhalefet partilerinin sürece başta karşı çıktığını ancak daha sonra desteklediklerini söyledi. Babacan, Öcalan'ın söylediklerinin kendi söylemleriyle örtüştüğünü belirterek, PKK'nın fesih kararının ardından hak ve özgürlükler konusunda önemli bir sürecin başlaması gerektiğini vurguladı. Babacan, Erdoğan'ın 2028 seçimlerinde aday olamayacağını belirterek, Erdoğan'ın artık kendisinden sonraki döneme ilişkin düzenlemeler yapması ve Türkiye'de demokrasinin önünü açması gerektiğini söyledi.