Haber: Zuhal ÇİLOĞLAN
(İSTANBUL) CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından başlayan protestolarda gözaltına alınan 66 kişi hakkında, "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılmak" suçlamasıyla dava açıldı. İlk duruşmada gençler ve avukatları, yaşanan işkence iddialarını sıkça dile getirdi. Ancak hakim, işkence faillerinin tespit edilmesi ve suç duyurusunda bulunulması taleplerini, mahkemenin bu konuda yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle reddetti. Bir sonraki duruşma ise 13 Şubat'ta gerçekleşecek.
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun üniversite diplomasının 18 Mart'ta iptal edilmesinin ardından, 19 Mart'ta gözaltına alındı ve 23 Mart'ta tutuklandı. Bu tutuklamaya karşı başlayan eylemlerde, 66 kişi 23 Mart gecesi Saraçhane'den ve 24 Mart sabahı evlerinden gözaltına alındı. Tutuklu olan 26 protestocu, sonrasında tahliye edildi. Bugün gerçekleşen duruşma, İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda yapıldı.
Protestocuların işkence iddiaları dikkat çekti
Duruşmada yaklaşık 50 sanık ve avukatları yer aldı. Kimlik tespitiyle başlayan süreçte, sanık ve avukatların savunmaları alındı. Avukatlar, sanıkların olay günü polis tarafından maruz kaldığı şiddeti vurguladı. Polis hakkında mahkemeden suç duyurusunda bulunulmasını talep eden avukatlar, Valiliğin toplantı yasaklarının hukuksuz olduğunu savundu ve bazı kask numaralarını mahkemeye sunacaklarını belirtti.
Bir sanık avukatı, "Kamera kaydı olmadığı bir anons yapıldığı söyleniyor. İddianameye bakın, sadece iki satırlık bir şey var. Hepsi aynı suçla yargılanıyor. İddia makamı, müvekkilimin görüntülerinin dosyaya eklenmesini sağlasın" dedi.
Gözaltında yaşananlar korkutucu
O gün gözaltına alınan bir gösterici, "30 santim mesafeden biber gazı sıkıldı. Aniden birçok polis "direnme" diye bağırdı ama direnmiyordum. Polisin bana zarar vereceğini düşünmedim. En az üç defa çok yakından biber gazı sıktılar. Muhtemelen terör örgütü üyelerine böyle bir şey yapmamışlardır. Bu gençler gelecekte doktor ya da avukat olacak" şeklinde ifade etti.
Bir diğer sanık avukatı ise şunları söyledi: "Bu iddianameye karşı savunma yapmazsam daha iyi. Çünkü bu bir iddianame değil. Dosyada, polis müdahalesi, işkence ve kötü muameleyi tartışmak gerekiyor. Gözaltına alındığımızda Gayrettepe Emniyet'te çocukların durumunu gördük. Kimi hala gözünden kan akıyordu. Bu kadar aleni bir işkence olmamıştı. Delillerin gizlenmesini engellemek için kısıtlama kararları veriliyor."
Ailem iki gün boyunca cesedimi aradı
Saraçhane'de gözaltına alınan bir başka genç ise, "Bacaklarım hâlâ yara bere içinde. Kalabalık bir ekip tarafından saldırıya uğradım. Darp raporlarım bile dosyaya işlenmedi. Başıma gelen tüm şiddetlerin görüntü kaydı var. Bunların incelenmesini ve sorumlu kişiler hakkında işlem yapılmasını talep ediyorum. Beraatimi istiyorum." şeklinde konuştu.
Bir gösterici de, "Şiddete maruz kaldım ancak anlatmak istemiyorum. Aileme psikolojik şiddet uygulandı. İki gün boyunca aileme haber verilmedi. Onlara, "Oğlunuz uyuşturucu kullanıyor, gözleri mor durumda bulduk" demişler. Ailem iki gün boyunca cesedimi aradı. O sırada ben gözaltındaydım" dedi.
Asıl yargılanması gerekenler onlar
Saraçhane'deki gösterileri takip eden Sendika.org muhabiri Zişan Gür, "O gün orada halkın haber alma hakkı için bulundum. İhlal edilen yalnızca haber alma hakkımız olmadı; gösteri hakkımız da ihlal edildi. Anayasal haklarımızı kullandığımız için işkenceye maruz kaldık. İnsan onuruna yakışmayacak bir şekilde günlerce gözaltında tutulduk. 10 metrekarelik bir alanda 16 kişi kapalı olarak tutulduk. Üzerimizdeki biber gazı kokusuyla kaldık. Burada kötü muamele edildi" diye belirtti.
Gazeteci kimliğiyle gözaltına alınan Gür, "Ben bir gazeteciyim ve halkın haber alma hakkını savunmak için burada bulunuyordum. Polis işkencesini belgelediğim için gözaltına alındım. Ben burada beraat talep etmeyeceğim. Asıl yargılanması gerekenler onlar" ifadesini kullandı.
İşkence iddiaları araştırılmayacak
Duruşmanın ardından hakim, hazır olmayan sanıkların adreslerine talimat yazılması talebini kabul etti. Ayrıca, İstanbul 64. Asliye Ceza Mahkemesi dosyasının incelenmesi talebi ise "dosyada bu belgenin bulunmadığı" gerekçesiyle reddedildi. Mahkeme, sanıkların işkenceye ilişkin tespit taleplerini ise "ilk aşamada bir rapor bulunmadığı gerekçesiyle" yine reddetti.
Bir sonraki duruşma 13 Şubat saat 10:00'da gerçekleştirilecek.
