Haber: Burcu Özkaya GÜNAYDIN
(HATAY) - Hatay'da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 219 kişinin yaşamını yitirdiği Atilla Eren Apartmanı davasında, 3 sanığın tahliye edilmesine yönelik karara itiraz edildi. Binada yakınlarını kaybeden Mehmet Ramiz Bakır, bu durumu eleştirerek, "Yeni gelen heyet dosyayı incelemeden, sanıklara tek bir soru bile sormadan tahliye kararı verdi. Savcı tutuklama talep etti ama 219 kişinin katilini serbest bıraktılar. Ne yurt dışı yasağı kondu, ne ev hapsi uygulandı. Bu kadar insan öldü, nasıl bu kadar kolay tahliye ediliyorlar anlamıyoruz" dedi.
6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli depremler sonucu, Hatay'ın Antakya ilçesine bağlı Ekinci Mahallesi'nde yer alan Atilla Eren Apartmanı yıkıldı. Bu olayda 219 kişi hayatını kaybetti.
Binanın yıkılmasına dair yürütülen soruşturmada, Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı 11 kişi hakkında, aralarında müteahhitler ve yapı denetim firması yetkililerinin bulunduğu ekiple birlikte "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle dava açtı.
Geçtiğimiz haftalarda yapılan duruşmada, savcı; çok sayıda insanın yaşamını yitirmesi, sanıkların suçu işlediğine dair güçlü şüphe bulunması ve kaçma ihtimali gibi gerekçelerle tutukluluğun devamını talep etti. Ancak mahkeme, 3 tutuklu sanığın tahliyesine karar verdi. Tahliye edilen müteahhit Hikmet Günsay'ın, depremde yıkılan Akademi City davasındaki tutukluğunun devam ettiği öğrenildi.
Tahliye kararları itiraz konusu oldu
Yakınını kaybeden Mehmet Ramiz Bakır, tahliye kararına büyük bir tepki gösterdi. Avukatı Emre Gül aracılığıyla itiraz dilekçesi sundu. İtirazda; henüz dosyadaki ölenlerin ve mağdurların ifadelerinin dahi tamamlanmadığı, sanıkların tahliye edilmesinin yanı sıra bazı sanıkların hiç tutuklanmamış olmalarına dikkat çekildi.
Dilekçede, binaya ilişkin raporlarda tespit edilen yapısal eksikliklerin yanı sıra, 7 katlık imar iznine rağmen binanın 14 kata çıkarılmasına ilişkin ciddi usulsüzlükler de vurgulandı. Sanıklara yurt dışı çıkış yasağı veya elektronik kelepçe gibi adli kontrol tedbirleri uygulanmadığı belirtilerek, kaçma riski olduğu gerekçesiyle tutuklanmalarını talep edildi.
"Hakimler değişti, yeni heyet dosyayı incelemeden tahliye etti"
Mehmet Ramiz Bakır, "Bu binada çok fazla rant döndü. Bina yedi kattan on dört kata çıkarıldı. Müteahhit avukatları dahi mahkemelerde belediyenin sorumluluğunu defalarca dile getirdi. Neden belediyeden kimse mahkemeye getirilmedi? Üçüncü duruşmadan sonra hakimler değişti. Yeni gelen heyet dosyayı incelemeden, sanıklara tek bir soru bile sormadan tahliye kararı verdi. Savcı tutuklama talep etti ama 219 kişinin katilini serbest bıraktılar. Ne yurtdışı yasağı kondu, ne ev hapsi uygulandı. Diğer müteahhit Ahmet Cambaz önce tutuklandı sonra serbest bırakıldı ve yurt dışına kaçtı. Bu kadar insan öldü, nasıl bu kadar kolay tahliye ediliyorlar anlamıyoruz."
"Sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız"
Müşteki avukatları Ecevit Alkan, sürece ilişkin yaptığı değerlendirmede, şu ifadelere yer verdi:
"Rönesans Rezidans'tan sonra en çok ölümün yaşandığı yer Atilla Eren Apartmanı. Ancak yargı süreci çok yavaş ilerliyor. Dosya bilirkişiye gitti, hala rapor çıkmadı. Tutukluluk süresi iki yılı buldu, maksimum süre ise üç yıl. 219 kişinin öldüğü bir dosya iki yılda bitmez. Bilirkişi raporunun acilen hazırlanması gerekiyor. Şu an tahliye edilenler için herhangi bir yurt dışı yasağı uygulanmadı. Bu karara biz itiraz ettik, savcı da yeniden tutuklama talebinde bulundu. Sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız."
Neler olmuştu?
Öz Burak İnşaat'ın sahibi Hikmet Günsay tarafından yaptırılan Atilla Eren Apartmanı'nın yapımına 2018 yılında başlandı ve 2021 yılında anahtar teslim işlemleri yapıldı. Hatay'da başka binaları da bulunan şirket, yapılarının reklamını "En iyi teknoloji, en iyi malzeme" ve "Yaşlanılacak konut" ifadeleriyle gerçekleştirdi. 7 kat olarak tasarlanan Atilla Eren Apartmanı, tamamlandığında 14 katlı hale getirildi. İddianamede, binanın düşük beton kalitesi, statik hesapların hatalı yapılması ve proje dışına çıkılması gibi sorunlar bulunduğu, tüm bu yapım kusurları nedeniyle binanın çökmüş olduğu belirtildi.