2026 bütçesi: 19 trilyon lira, sebze-meyvede kıtlık ve fiyat artışı kapıda

2026 bütçesi: 19 trilyon lira, sebze-meyvede kıtlık ve fiyat artışı kapıda

Zülfikar Doğan, yeni bütçe analizinde büyük rakamlar ve endişe verici tarım durumu sorgulandı.

Zülfikar Doğan

(ANKARA) - Anayasa gereği, yılın sona ermesinden 75 gün önce TBMM'ye sunulması zorunlu olan Bütçe Yasası, 17 Ekim'de Meclis'e gelecek. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2026 bütçesi için son rötuşları yapıyor.

2026-2028 Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerine dayalı olarak 2026 yılı bütçe harcamalarının 18 trilyon 928 milyar lira olması bekleniyor. Gelecek yıl 16 trilyon 216 milyar lira gelir hedefi konulurken, bütçedeki açık rakamının ise 2 trilyon 712 milyar lira olacağı öngörülüyor. 2025 yılı bütçesindeki açık hedefinin 1,9 trilyondan 2 trilyon 208 milyar liraya yükseltilmesi, 2026 bütçesinin açık hedefinin tutmayacağına ve daha fazla borçlanma yapılacağına işaret ediyor.

Borç ve faiz ödemelerine ayrılacak büyük tutar

2026 Merkezi Yönetim Bütçe ödenek kalemlerinde, kamuda çalışan 5 milyonu aşkın memur ve personelin maaşları için 4,9 trilyon lira ayrılıyor. Borç ve faiz ödemeleri ile SGK ve KİT'lerin açıklarına aktarılacak toplam tutar ise 12 trilyona ulaşacak. 2026 bütçesinde devletin mal ve hizmet alımlarına 1,2 trilyon lira harcanması bekleniyor. Kamu tüketiminde %11,1 artış öngörülürken, kamu tasarrufundaki artış hedefi sadece %0,3 olarak belirlenmiş durumda. Hazine, borç ödemeleri ile kamu açıklarına ve SGK ve KİT'lere kaynak aktarımında toplamda 6,8 trilyon liralık harcama yapacak. Ayrıca sermaye giderlerine 1,3 trilyon, sermaye transferlerine 523 milyar, SGK Devlet Primi ödemelerine 600 milyar ve nihayet faiz ödemelerine 2 trilyon 741 milyar lira ayrılacak.

2026 yılında 16,2 trilyon lira olarak hedeflenen bütçe gelirlerinin 13,7 trilyon liralık kısmının vergi gelirlerinden karşılanması bekleniyor. Diğer gelirler arasında ise idari para cezaları, trafik cezaları, kamu alacaklarındaki gecikme cezaları gibi kalemlerden 2 trilyon 433 milyar lira gelir sağlanacağı öngörülüyor.

Özelleştirme gelirleri de dikkat çekici bir artış yaşayacak. 2024'te tahmin edilen 18 milyar ve 2025'te 21 milyar liralık özelleştirme geliri, 2026 bütçesinde 2024'e göre 11 kat, 2025'e göre ise 9 kat artarak 185 milyar liraya (4,5 milyar dolar) ulaşması bekleniyor. Özelleştirme gelirlerinin artırılmasının ardında, Türkiye Varlık Fonu'na devredilecek kamu varlıklarıyla KİT'lerin enerji ve altyapı tesislerinin satışa çıkarılması planları bulunuyor.

Kış mevsimi yaklaşırken sebze-meyvede kıtlık uyarısı

Türkiye'nin yaş sebze ve meyve üretiminde önemli bir yere sahip Antalya'da, Eylül ayında hallerde işlem gören sebze ve meyve fiyatlarının artacağına dair endişeler artıyor. Antalya Ticaret Borsası'nın (ATB) verilerine göre, domates ve diğer sebzelerdeki üretim düşüşü ve fiyat artışlarının kış aylarında daha da ciddi boyutlara ulaşacağı düşünülüyor. Özellikle yaz aylarında fiyatları düşmeyen domates ve biber gibi temel sebzelerin yanı sıra, kiraz, şeftali, çilek gibi yaz meyveleri de geniş kesimlerin erişemeyeceği oranlarda fiyatlara ulaştı.

Kış sebzeleri olan portakal, mandalina, ıspanak, pırasa gibi ürünlerde de benzer bir durum söz konusu. Antalya Hal Endeksi verileri, hallerde işlem gören ürün miktarında düşüş ve fiyat artışlarının hızlandığını gösteriyor. Domateste yıllık miktar endeksi %2,5 artarken, fiyat endeksindeki artış %3,14 olarak kaydedildi. Meyve fiyatları ise yıllık %63,72 artış yaşarken, miktar endeksi %11,84 oranında yükseldi. Eylül ayında sebzelerde aylık miktar endeksi %10,28 artarken, domateste %6,55, meyvelerde ise %8,2 düşüş yaşandı. Domatesteki aylık işlem miktar endeksi, bir önceki aya göre %6,55 azalmış olmasına rağmen fiyat endeksi %12,21 artış gösterdi ki bu son 7 yılın en düşük seviyesiydi.

Eylülde meyvede işlem miktar endeksi %8,2 azalırken fiyat endeksi %0,69 arttı. Sebzede ise hem miktar endeksi %10,28 hem de işlem fiyat endeksi %10,57 artış gösterdi.

Antalya'dan gelen veriler, sebze ve meyve üretiminde ciddi bir gerileme yaşandığını, hallerde daha az ürün olduğunu ve fiyatların hızla yükseldiğini ortaya koyuyor. Bu durum, önümüzdeki süreçte tüketicilerin daha yüksek fiyatlarla daha az sebze ve meyveye ulaşabileceğine, bazı ürünlerde kıtlık yaşanabileceğine ve gıda enflasyonunun artmaya devam edeceğine işaret ediyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.