(ANKARA) - Türk Tabipleri Birliği (TBB) ve İngiliz Tabipleri Birliği'nin de bulunduğu 11 ülkenin tabipler birliği, Gazze'de sağlık hizmetlerine ve çalışanlarına yönelik İsrail saldırılarına karşı ortak bir açıklama yaptı. Bu açıklamada, bu durumu göz ardı etmenin insanlık meselesi olduğu vurgulandı.
Gazze'deki sağlık krizine ilişkin yapılacak ortak eylemler için çağrıda bulunan 11 ülkedeki tabipler birliği, Dünya Tabipleri Birliği Genel Kurulu'nun açılışı ile birlikte bu durumu uluslararası kamuoyuna duyurdu.
Açıklamada, Ekim 2023'ten itibaren İsrail güçlerinin Gazze sağlık sistemine verdiği zararın ciddi alarm verdiği belirtilerek, sağlık çalışanlarının uluslararası insancıl hukuka yönelik ihlallere maruz kaldığına dikkat çekildi. Bu bağlamda, Gazzeli sağlık çalışanları ve halkın korunması için acil önlemler alınması talep edildi.
Uluslararası hükümetlere ve kuruluşlara, ateşkes sağlanması, insancıl hukuka ve sağlık hizmetlerine saygı gösterilmesi, tıbbi tarafsızlığın korunması için çaba göstermeleri çağrısında bulunan bu açıklamada, İsrail güçlerinin sağlık hizmetlerini hedef almasına, Gazzeli sağlık çalışanlarının keyfi gözaltına alınmalarına ve kötü muameleye maruz bırakılmalarına karşı bağımsız bir soruşturma açılması istendi.
Ayrıca, yardımların kısıtlanmasının Gazze'deki halk sağlığı krizini derinleştirdiği vurgulandı. Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması'nın (IPC) Ağustos 2025 itibarıyla Gazze'deki yoksunluk seviyesinin kıtlık düzeyine ulaştığını belirttiği ve durumun daha da kötüleşeceği kaydedildi.
"Bu bir siyaset meselesi değil, ahlak, insanlık ve adalet meselesi"
Açıklamada, "On binlerce insan açlık çekmekte. Açlık ve kıtlığın etkilerini gidermek için tıbbi malzeme ve müdahale gerekli, ancak İsrail hükümeti bunu da reddediyor. Ne yazık ki, anlattıklarımızın büyük bir kısmının birçok kişi için yeni bir haber teşkil etmeyecek olması, uluslararası toplumun bu kadar uzun süre devam etmesine izin vermiş olmasının üzücü bir kanıtıdır. Hekimler olarak, en zor koşullarda çalışan meslektaşlarımıza ve halihazırda bir halk sağlığı kriziyle karşı karşıya olan bir topluma karşı işlenen bu zulümlere sessiz kalamayız. Tüm bu yaşananlarla ilgili daha fazlası yapılmalıdır. Bu bir siyaset meselesi değil, ahlak, insanlık ve adalet meselesidir" ifadeleri de yer aldı.
